6 Temmuz 2017 Perşembe

Wesley Sneijder


Bir önceki Sneijder yazımda https://atbunugol.blogspot.nl/2017/06/wesley-sneijder.html Hollandalı'nın neden Galatasaray'da kalması gerektiğini kendimce anlatmaya çalışmıştım. O zaman görüntülerle bu görüşümü destekleme şansım yoktu ki o yazıda daha çok transfer politikasına yönelik eleştirilerim olmuştu.

Bu yazıda ise Sneijder'in bence fit olmadığı dönemde bile oyun içindeki önemini görüntülerle anlatmaya çalışacağım. Sneijder, 2 yıldır gerçekten kötü oyuncularla oynamaya mahkum edildi ve hedefsiz takımda kendisi de hedefsiz kalınca motivasyonu düştü. Yoksa Sneijder, Galatasaray ne zaman bir hedefe oynadıysa sarı-kırmızılıları o hedefe hep ulaştıran baş aktörlerden biri oldu transfer olduğundan beri.

Hollandalı, oyun tarzı sebebiyle tek başına bir şeyler üreten bir oyuncu olmadı hiçbir zaman. Sneijder, kariyeri boyunca etrafına bağımlı oldu ve iyi takımları hep bir tık daha yukarı taşıdı. İnter'in Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olduğu 09-10 sezonu ve 2010-2014 yıllarındaki Dünya Kupalarında Hollanda Milli Takımı'na kattıkları bunun en güzel örneği.

Galatasaray, eğer Feghouli ve adı konuşulan orta saha oyuncularını da kadroya katarsa belki de ilk defa Sneijder'den tam randımanlı verim alabilecek bir kadro oluşturacak ama sarı-kırmızılılar Sneijder'i göndermek istiyor. İnanılır gibi değil.

Sneijder'in kampa geç katılması tabii ki kabul edilebilir bir şey değil ama yıldızları da yönetmeyi bilmek lazım. Şenol Güneş'in '' Quaresma bana eldiven fırlattı ama zamanla düzeldiğini siz de gördünüz'' diye bir lafı var. Bir oyuncu takıma katkı veriyorsa onu yönetebilmek önemli.

Görüntülere geçelim; her zaman olduğu gibi yorum, görüntünün altında olacak. Görüntülere Sneijder'in zaten bu sene hepimizin aklında kalan iyi yaptığı işleri koymayacağım. (Kasımpaşa'ya attığı gol, Akhisar maçında Podolski'ye topukla asisti, Alanya'ya attığı aşırtma gol vs) Gözden kaçanlara daha çok değinmek istiyorum.





Uğur Karakullukçu'nun bir söylemi vardı; Sneijder'in ligin ilk 4 takımına karşı yalnızca bir asisti olduğunu onun da duran toptan olduğunu belirtmişti. Alex Ferguson'ın istatistiklerle ilgili söylediği ''mini etek gibilerdir, bir çok şeyi gösterirler ama asıl önemli olan yerleri göstermezler.'' lafı tam da böyle zamanlar için işte.

Bu videoda Sneijder'in Fenerbahçe maçında verdiği gollük pası görüyoruz. Rodrigues içeri çevirse Galatasaray öne geçecek ama tabi bu pas istatistiklere yansımıyor dolayısıyla Uğur Karakullukçu bundan bahsetmiyor.

Galatasaray gibi kötü bir takımda bir derbide bir oyuncunun şu işi 4-5 kere yapmasını bekleyemezsiniz, Sneijder yine işini yapmış burda ama sonuca gidemeyen ön taraf oyuncuları yine.

Ayrıca, mükemmel bir sezon geçiren Talisca'nın da ligin ilk sıradaki takımlarında sadece bir golü var o da Galatasaray'a karşı frikikten baraja çarpıp yön değiştiren top. Futbolu sadece istatistiklerle değerlendirmek bana göre mantıksız, futbolda istatistikler yardımcı faktör olmalıdır. Ana faktör, bir oyuncunun saha içinde kaldığı sürece yaptığı her şeydir. Koşu zamanlaması, pozisyon alması, dengesi, koordinasyonu, saha görüşü vs istatistiklere yansımaz ama çok önemlidirler.


Derbilerden devam edelim, Bruma'nın pası çok kötü ama Sneijder'in saha görüşü o kadar iyi ki daha topu kontrol etmeden ne yapacağına karar vermiş durumda ve müthiş uyguluyor düşüncesini.


Yine ters tarafı mükemmel görüyor, gollük pas. Tudor'un derbilere ve özellikle bu Beşiktaş maçına önce savunma diyerek çıktığını hatırlamak zor değil. Bu maçla ilgili koyduğum ilk videoda Galatasaray'ın ne kadar az oyuncuyla kontra atağa çıktığını da görmek mümkün. Sneijder'in buna rağmen bu maçta etkili olduğunu söylemek zor değil.


Yine Beşiktaş maçı, kaleye sırtı dönükken nereye oynayacağına top gelmeden karar verip ters ayağıyla bu kadar dengeli bir pas atacak oyuncu dünyada çok az sayıda arkadaşlar.


Beşiktaş maçından devam ediyoruz, %100 gollük bir pas bu. Kimse beklemezken, Tolga'yı TV başında izlerken bile görmek zorken onu buluyor Sneijder. Beşiktaş savunması da beklemiyor zaten bu pası.

Soruyorum size, bir 10 numara bir derbi maçında daha ne yapabilir ? Her derbide çıkıp bir sağ çatala bir sol çatala gol bekliyorsanız onu sıkça yapan bir tek Messi var dünya futbolunda.

Sneijder'in pasında Tolga topu kontrol dahi edemiyor. Hollandalı'nın böyle oyuncularla oynarken motivasyonunu kaybetmesi çok normal çünkü o da biliyor ve görüyor takımın kapasitesini.

Arkasında Selçuk-Tolga-Ahmet-Semih önünde Yasin-Garry-Sinan oynayan bir adamın saha içinde cinnet geçirmemesi mucize bence.


Bursa maçıyla devam edelim, Galatasaray orta saha ve beklerinden hiç yardım alamadığı için tempoyu yükseltemedi bir çok maçta ve Bursa maçı Galatasaray'ın rakibine üstünlük kurabildiği az sayıda maçtan biriydi. Galatasaray rakibine üstünlük kurunca da Sneijder müthiş bir maç çıkardı. Bu pasa bakalım, sezon içinde bu pozisyonlar çok yaşandı. Burda Sneijder üstüne düşeni yapıyor ama Yasin o kadar kötü kontrol ediyor ki Sneijder'in istatistiklere asla yansımayacak olan bu pası çöpe gidiyor.


Bence, Sneijder'in en önemli özelliği ise bu paslar. Bütün sahayı çok iyi gördüğü için ve pas kalitesi de dünya çapında olduğu için bu tip topları çok iyi atıyor Sneijder. Bunları Sneijder kadar yapan oyuncu bulmak çok ama çok zor. Ama yine önde çoğalamayan bir Galatasaray olduğu için Linnes topu kullanamıyor.


Yine aynı şekilde bir pas ve inanın bu paslardan her maç yapmış. Sneijder ile ilgili benim hep söylediğim bir şey var, siz Sneijder'e 3-4 pas opsiyonu yaratın o size en doğru tercihi yapsın. Ancak; Galatasaray 2 sezondur bırakın 3-4 pas opsiyonunu, 1-2 pas opsiyonu yaratmakta bile zorlandı Sneijder'e. Böyle olunca da tabii ki Sneijder'den verim almak zor oluyor.

Futbolda (özellikle büyük takımsanız yani rakibiniz size karşı kapanıyorsa) tempolu oynayarak pas opsiyonlarını yaratabilirsiniz ama Galatasaray 2 senedir o kadar durararak oynuyor ki, hal böyle olunca da sarı-kırmızılılara önlem almak kolaylaşıyor.

Belki bu sezon adı geçen transferler gerçekleşirse ilk defa Sneijder'den verim alınabilecek tempolu bir takım olacak sahada ama Sneijder gönderilmeye çalışılıyor inanılır gibi değil.

Tudor, belli ki Sneijder'in de çok koşmasını istiyor ama diğer oyuncuların temposuyla bir ileri uç oyuncusunu kompanse edebilirsiniz  hele bu Sneijder gibi silahsa bunu tolare etmelisiniz çünkü uç noktada diri kalıp size final işlerini yapacak isim Sneijder.


Her maç yapmış bunlardan ama istatistiklere yansımıyor. Yine müthiş kontrol ve saha görüşü söz konusu. Görmek de yetmiyor, uygulamak lazım ve o da kusursuz. Pasın yönü, şiddeti üst seviyede.


Kapanışı da yine bir derbiyle yapalım. Beşiktaş deplasmanında son dakikada istatistiklere yansımayan pası.

Kısaca, Sneijder Galatasaray için değerli bir oyuncu. Onun motivasyonunu yüksek tutacak, hedefli bir takım yaratılırsa Sneijder'in katkı vermeme durumu söz konusu değil. Bir senelik sözleşmesi kalmışken bence en doğru hamle ondan faydalanmak ve sezon sonuna göre durumunu değerlendirmek olur. Tolgalara, Serdarlara, Ahmetlere, Semihlere, Selçuklara milyon eurolar veren Galatasaray 1 senelik sözleşmesi kalmış Sneijder'in maliyetini karşılayabilir.

Bu yazımda Sneijder'in önemini anlatmaya çalıştım, umarım beğenmişsinizdir.

Metecan Kanbur

twitter : @Metecann


2 yorum:

  1. Ne yazikki cok bariz teorik hatalar var iddialarinizda. Once preliminaries:

    1. Her ne kadar ekonomiyi mutlak bir bilim gibi almamamiz gerekse de bu, piyasa fiyatlandirma mekanizmalarinin islevsiz oldugunu iddia etmez.
    2. "Sneijder buyuk oyuncudur" ^ "Olaganustu yeteneklidir” ≠ hic kimse Sneijder icin ne bonservis ne de yuklu maas vermek istemiyor. Bu denklem gercekci degil. Eger Sneijder cok degerli olsaydi onu satmamiz, yasindan bagimsiz olarak imkansiz olmazdi.
    3. Sneijder tek bir huneri olan topcudur: saha gorusu ve dolayisiyla pas etkinliligi. Eskiden sutlari da iyiydi ama simdi sutlari fevkalade yetersiz. Cok kilo aliyor, cok az kosuyor, dripling hic yapamiyor, ikili mucadelelerde sabriden kotu, adam gecmesi imkansiz, marke edilmesi dunyanin en kolay oyuncularindan, sindirilmesi icin bakmaniz yetiyor. O yuzde “HIC KIMSE” Sneijder’i istemiyor.
    4. Teknik direktorden "ne olursa olsun Sneijder gibi bir oyuncu ustune oyununu kuracaksin" demek delilik. Hic bir takim boyle bir istekte bulunmuyor. Isteselerdi Sneijder’i alir ve ucarlardi. Ama anlasilan size gore akilli takim ve teknik direktor dunya uzerinde kalmamis.
    5. “Ne olmus canim, digerleri kosarak onu compensate etsin” demek akil almaz. Bu 90 dk. 10 kisi oynayin, ama maca (BELKI) bir sifir onde baslarsiniz demek. Hic bir akli basinda takim boyle hareket etmez. 11 kisi 0-0 cok daha iyi bir baslangic.

    Simdi biraz spekulasyon yapmak istiyorum. Bence GS’deki en buyuk problemimiz baskalarinin zannettigi gibi orta saha degil. Cok ilginc, ben kime su soruyu sorsak cevabinin “intuitively” belli bir sekilde olacagini dusunuyorum: Eger bizim orta sahada Selcuk-Tolga olacagina Atiba-Oguzhan olsaydi GS’da ne olurdu? Bir sekilde hepimiz aslinda hicbirseyin degismeyecegini biliyoruz. Bir sorun var, ama oyunculari degistirince degismiyor!

    O sorun GS’in hucum hatti ve Tudor bence muhtesem bir tespitle bunu anladi. Yasin’i, ki cok yetersiz bir sahistir, diger hepsinden cok oynatmasi ve zannedersem Lescuk’un bu kadar kotu olmasi da yine bu yuzden. Sizden ricam hic istemeyeceginiz bir sey yapmaniz. Selcugun geri paslarinda, bir kac 90 dk. inceleyerek, hangi pas opsiyonlari vardi da kullanmadi fotografli olarak gostermeniz. Ben bir macta geriye verdigi bir cok pasta ileri pas atmasinin tamamen imkansiz oldugunu dusunuyorum. Burak’a, ki kendisinden de nefret ederim, cok assist yapabilmesinin sebebi Burak’in defans arkasina surekli kosular yapmasi ve bu yuzden de surekli ofsaytta kalmasiydi.

    Sorun su: orta sahada pas yapamiyoruz. Bunun sebebi kisaca Lescuk veya Tolga degil. Orta alanda Besiktastan 6-7 futbolcu pas trafiginde iken bizim bekler oyunda yok, Podolski, Sinan, Sneijder, Bruma ve Eren cok ilerde. Bu yuzden topu ya geriye veriyoruz ya da ileri atip kaybediyoruz. Es kaza Sneijder’den denge bozacak bir pas bekliyoruz (ki hicbir sekilde 5 milyon Euro etmez boyle bir kapasite), ya da Bruma’dan calim (ki kendisinin de en onemli ozelligi calimdi). Yasin bu anlamda oyunu acabildiginden, orta sahada surekli yer degistirip pas olasiliklari actigi icin tercih ediliyor.

    Cozum: Podolski, Sneijder, Bruma ve Sinan gibi duragan oyuncularin hepsini yollamak, yerine Belhanda, Konoplianka Gomis, gibi hareketli oyuncular. Orta sahaya, tercihen Selcuk’un yerine Tolga’nin yanina (ama olmadi Tolga’nin yeri Selcugun yani da olabilir) bir ust duzey eleman (boylece orta saha ikilisi Ust duzey + vasat olarak bizi simdillik kurtarabilir). Cok iyi, hucumcu “bir tane” bek. O da mali kisitlamalardan dolayi. oyun 4-2-3-1 ile 3-3-3-1 seklinde orta sahayi surekli domine edebilecegimiz bir dinamik yapi. Selcuk bile bu kadar nefret toplamayacaktir, eminim.

    Lutfen su Selcuk pas opsiyonlari analizini bir dusunun derim.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil